Adriyatik Denizi’nden Seyirlik: KOTOR
- Author Gülen Yalçınkaya Özelçi
- In GEZİ&TARİH
- Date 15 Mayıs 2018
Karadağ’ın UNESCO Dünya Mirası Listesine girmiş bir kıyı şehri Kotor, gözkamaştırıcı bir Akdeniz şehri. Muhteşem denizi ve masmavi sularıyla birleşen gür bitki örtüsü ile Kotor yaz tatilleri için tercih edilmektedir. Kotor, havası ve denizi ile olduğu kadar Barok mimarisi ve el değmemiş tarihi dokusuyla keşfedilesi bir yer. Tarihi şehir merkezi Stari Grad UNESCO Kültür Miras Liste’ne de adını yazdırmıştır. Görkemli taş yapıların süslediği sokaklarda eşsiz mimari ile karşılaşılmaktadır. Aziz Trifon Kilisesi, 13. yüzyılda yapılmış Aziz Lukas Kilisesi, 19. yüzyıl mimari örneği Napoleon Tiyatrosu bunlardan birkaçıdır. Dünyanın en güzel körfezleri arasında ilk onda sayılan Kotor Körfezi en güzel Fortification Tepesi’nden izlenmektedir.
1969’dan bu yana yapılan, günümüzde ise uluslararası çapta bir etkinliğe dönüşen Mimoza Festivali, sarı ve kabarık görünümüyle sevilen Mimoza çiçeği onuruna gerçekleştirilmektedir. Başta Balkan ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanından gelen birbirinden iyi tasarımcıları buluşturan Uluslararası Kotor Moda Festivali, temmuz ayında yapılmaktadır.
Karadağ’ın Türkiye’den vize istememesi ve şehrin başkente yakınlığı Kotor’u popüler bir destinasyon haline getirmiştir. Gündüzleri olduğu kadar geceleri de etkileyici olmasının sebebi Kotor’un 24 saat yaşatılıyor olmasıdır. Şehir öyle güzel aydınlatılmıştır ki, gecenin bir yarısı bile güven içerisinde o büyülü atmosfer yaşanmaya devam edilebilir.
Şehrin merkezi diye kabul edilen Azia Tryphon Kilisesi’nin bulunduğu meydan gibi pek çok meydan bulunmaktadır. Bu meydanlarda tarihle iç içe yemek yeme olanağı sağlayan hoş restoranlar bulunmaktadır.
Kotor’u Kotor yapan en meşhur yerlerden biri, büyük zahmetler vererek tırmanılmak zorunda olunan St. John Kalesi’dir. 1350 basamak sonunda nefes nefese kalarak ulaşılan bu kaleden nefesleri kesecek bir manzara ile karşılaşılmaktadır.
Seyrine doyulmayan manzarası için vakit kaybetmeden Kotor yoluna tekrar tekrar düşmek gerek…
Bizi birleştiren ve daima ileriye götüren gemimiz Gülen Yalçınkaya Özelçi, yıllarını tasarıma vermiş ve ilk günkü heyecanını ve enerjisini korumayı başaran yegane mimarlardandır. Tasarımı profesyonel bir kalemden öğrenelim.